Parkinson Hastalığı

 

Parkinson hastalığı,beyinde gri cevher çekirdeklerinin bozukluğuna bağlı, dejeneratif bir sinir sistemi hastalığıdır. Genellikle orta yaş hastalığıdır. Kronik ve ilerleyici bir hastalıktır.

Temel bozukluk, koordineli hareketleri düzenleyen beyin bölümlerindedir. Etken, olguların çoğunda bilinmemekle birlikte, bazen tespit edilebilir. Bunlar;

  • Bazı ilaçlar
  • Ateroskleroz
  • Travma
  • Toksik maddeler
  • Ağır metaller
  • Tümörler
  • Geçirilmiş beyin enfeksiyonları

Titreme, sertlik ve hareketlerin yavaşlaması ana belirtilerdir. Titreme, ilk ortaya çıkan belirti olup, başlangıçta, genellikle tek elde görülür. Zaman içinde aynı taraf bacağa ve karşı ele geçebilir. Titreme, kişi dinlenirken olur. Sinirlilik ve yorgunluk titremeyi arttırır. Uyurken kaybolur. Sertlik veya katılık boyun kaslarından başlar ve hastalar başlarını gövdeden önde tutmuş görünürler. Hasta, küçük hızlı adımlarla ve sendeleyerek yürür. Monoton bir konuşması vardır. Kelimelerin son hecesini tekrar eder. Kaslar sertleştiği için bükülü kol zorlukla açılır. Yüzde mimikler kaybolur, donuk ve anlamsız maske yüzü gelişir. Hareketlere başlamakta güçlük çeker.

Beyinde sinir hücrelerinin uyarılabilme özelliğini arttıran asetilkolin ve bunun aksini yapan dopamin arasında belli bir denge olmalıdır. Parkinsonda bu denge asetilkolin lehine bozulmuş olup, tedavide dopamin açığının yerine konması gerekmektedir. Sentetik dopamin kan-beyin bariyerini aşamamaktadır. Kan-beyin engelini aşan L-Dopa, beyinde dopaminerjik nöronlarda dopa-dekarboksilaz enzimi yardımı ile dopamine dönüşür. Bu da substantia nigra denilen beyin bölümünde dopamin eksikliğini gidererek motor belirtileri geçici olarak azaltır.

Beslenme

Sindirim işleminde görevli kaslar ve sinirler, Parkinson hastalığında etkilenebilir. Bu nedenle gastroparezi denen, midede gıdaların normalden daha uzun kalmasına neden olan olay ve kabızlık ortaya çıkar. Sindirimi düzenleyen diyet planlanmalıdır. Fiberlerden zengin bir diyet ve bol su verilmelidir. Tedavide kullanılan L-Dopa ve proteinler, bağırsakta ve kan-beyin bariyerinde aynı taşıma sistemini kullandıklarından aralarında bir yarış olur ve sonuçta ilacın etkinliği azalır. Bu nedenle; ilaç alındığı zaman, proteinli gıdaları daha geç bir zamanda almak gerekir veya ilaç, gıda alımından 30 dakika önce alınmalıdır.

Fava, L-Dopa’nın doğal kaynağıdır. Nikotin, dopamin uyarıcısı gibi rol oynayarak etkili olabilir. C vit ve D vit gibi vitaminlerin ve antioksidanların kullanımı önerilir. Omega-3, hücre hasarını önlemede ve tamirde çok faydalı bir ajandır. n−3 yağ asitleri insan beyninin ortalama % 8 ini oluşturur. Yalnız beyin hastalıklarında etkili olması için günde en az 15-20 adet kapsül (15-20 gr) alınmasını önermekteyim. n−3 yağ asitleri, beynin gri ve beyaz maddesinde artışa neden olurlar. Düşük n−3 yağ asitleri düzeyi, sinir hücreleri arasındaki dopaminerjik iletiyi yavaşlatır. Bu arada, şu gerçeği de unutmamak gerekir. Beyinde DHA yapısal, EPA ise fonksiyonel duruma etkilidir. Nöron denilen sinir hücrelerinin büyümesini uyararak beyinde oluşan hasarları tamir etmeye yardımcı olurlar.

Elektromanyetik alan uygulaması ile birlikte uygulanan yüksek doz omega-3 ve B vitaminleri tedavide fayda sağlayan ajanlar olarak ön plana çıkarlar. Kalsiyum ve magnezyum, sinirlerin uygun şekilde çalışması için gereklidirler.

Adresimiz

 Bu e-Posta adresi istenmeyen posta engelleyicileri tarafından korunuyor. Görüntülemek için JavaScript etkinleştirilmelidir.
 (0216) 411 95 98
  (0530) 605 36 79
Bağdat Caddesi, Selamiçeşme, Fenerbahçe Mah. 160/1 A BLOK PK : 34726 Kadıköy - İstanbul

Hakkımızda

Dr Remedy "SAĞLIĞINIZ BAŞARIMIZDIR" sloganına esas olmak üzere sizler için hazırladığı, size en uygun programı tespit edip bunu uygulayıp toplumu oluşturan ve oluşturacak bireylere daha anne karnından itibaren sağlık bilinci ve sağlık kazandırarak sağlıklı nesiller yetişmesine katkıda bulunmayı planlar..

Sosyal Medya: