Cep telefonu vericileri, trafolar, bilgisayar, saç kurutma makinesi, mikro dalga fırın, yüksek gerilim hatları yakınlarında uzun süre kalmak vb vücut dengemizi bozar ve kanser, Alzheimer hastalığı, MS gibi ciddi rahatsızlıklara ve düşüklere neden olabilir.
"Elektromanyetik enerji, bir organizmadaki her yaşamın bağımlı olduğu temel enerji biçimidir". Prof. Dr. Werner von Heisenberg
PHYSIOTRON ELEKTRO MANYETİK ALAN UYGULAMASI
Hastalıkların ortaya çıkış nedenleri
Modern tıbbın gelişmesi ile insanların ortalama ömrü geçtiğimiz yüzyılda 40 -50 yıldan 70 – 80 yıla yükselmiştir. Yaşam süremiz uzamasına rağmen bedeli ağır olmuş ve yaşam kalitemiz azalmıştır. Kronik dejeneratif hastalıkların sayısı, özellikle tıbbi açıdan gelişmiş endüstri ülkelerinde giderek artmaktadır. Gelişmiş toplumlarda insanların % 83'ü omurga ağrılarından, eklem hastalıklarından, depresyondan, alerjiden, uyku bozukluklarından, kronik enfeksiyonlardan, bağışıklık sistemi güçsüzlüğünden, kalp-damar hastalıklarından vs. ızdırap çekmektedirler.
Sağlığı ve genel durumu etkileyen gittikçe artan çevre kirliliği, yanlış beslenme, negatif düşünceler, hayat için gerekli vital madde eksikliği, hareket yetersizliği, stres ve uygunsuz hayat şartları vb. birçok ana sebep vardır. Bu zararlı faktörlerin toplamı, özellikle uzun süreli maruz kalmalarda, sadece vücut ve organ fonksiyonlarını değil, vücudun en küçük fonksiyonel birimi olan hücreyi dahi negatif etkilemektedir. Bunlara sürekli maruz kalmaya bağlı olarak dengeleme ve düzenleme olanakları aşılmış olduğunda, önce hafif rahatsızlıklar, sonra yakınmalar ve hastalık belirtileri ortaya çıkacaktır. Akut yakınmalardan (Örneğin, Adale gerginliği, iltihaplar ve diğer bedensel veya psikovejetatif rahatsızlıklar), maruz kalma baskısı devam ettikçe kronik hastalıklar gelişir. Bu nedenle iyileşmeye giden ilk adım, hücrelerin ve tüm organizmanın bu baskıdan kurtarılıp metabolizma fonksiyonlarının tekrar olabilecek en iyi düzeye getirilmesidir. Böylece vücudun kendini iyileştirme güçleri de tekrar aktif hale gelecektir.
Hücre membran potansiyeli
Vücudumuzda 70–100 trilyon hücre vardır ve bunların büyük ölçüde farklılaşmış metabolizmaları mevcuttur. Hücre zarı sayesinde gerekli besin maddeleri, su ve oksijen hücre içine ulaşır ve metabolizma atıkları hücre dışına atılır. Bu yüzden hücre zarının fonksiyonel bütünlüğü hücre için hayati önem taşır. Hücrenin bu olayların düzenlenmesi ve koordinasyonu için membran potansiyeli olarak tanımlanan bir biyoelektrik çalışma potansiyeline ihtiyacı vardır. Bu membran potansiyeli, iyon olarak adlandırılan küçük elektriksel yüklü parçacıkların hücre zarının iç ve dış tarafında dinamik bir akım dengesi içinde dağılması ile oluşturulur. Bu iyonların optimal dağılımı ve aktivite oranları hücre içindeki tüm metabolizma fonksiyonlarının ve biyoenerjik olayların temel unsurudur. İlerleyen yaş ve hücre hasarları ile membran potansiyeli düşer ve bunun sonucunda sağlık problemleri gittikçe artar.
Bütün hastalıklarda mikro dolaşımda, oksijenlenmede ve metabolizmada bozukluklar oluşur. Enerji uygulama neredeyse tüm hastalıklarda klasik tıp veya doğal iyileştirme yöntemleri ile kombine kullanılabilir.
Elektro manyetik dalgalar
Birçok insanın hala duymadığı veya duyduğu halde bilgi sahibi olmadığı elektromanyetik dalgalar ve alan tedavisi günümüzün en önemli konularından birisi durumundadır. Manyetik alanların varlığının anlaşılması ancak eksikliği fark edildiği zaman mümkün olmuştur.
Uzaydan döndükten sonra astronotlarda uzun süre devam eden yorgunluk, adale ağrısı, baş ağrısı ve baş dönmelerinin nedeni araştırıldığında dünyanın manyetik alanının eksikliğinden kaynaklandığı fark edilmiştir.
Canlı maddelerin zayıf ya da güçlü manyetik özelliği mevcuttur. Dolayısıyla tüm canlıların içinde ve dışında yüksek ya da düşük enerjili birer manyetik alan mevcuttur. İnsan vücudundaki manyetik alan, biyoelektrik yüklerinin hareketinden meydana gelir. Biyoelektrik oluşan herhangi bir bölgede mutlaka manyetik alan vardır. Dolayısıyla kalp, adale, sinir ve beyin gibi organlar belli bir manyetik alana sahiptir. İnsanı oluşturan dokuların birbiriyle haberleşmek için kullandıkları manyetik alanın sinyalleri birbiriyle uyum içindedir. Bu sinyaller dünya manyetik alanı ile de uyum içindedir.
İnsan vücudunda Elektro manyetik alan bozan nedenler
İnsan vücudunun dünyanın manyetik alanı ile olan dengesi çok önemlidir. İnsanın kendi iç manyetik alanı ile dünyanın oluşturduğu manyetik alan arasındaki uyumluluk çeşitli nedenlerden dolayı bozulabilmektedir.
Elektrosmog adı verilen teknolojinin beraberinde getirdiği elektromanyetik kirlenme, insan sağlığını tehdit eden ciddi unsurlardan birisidir. Haberleşme frekansları ve elektrik güç taşımalarından gelen sinyallerle çevre kirlenir.
Yüksek gerilim hatlarından cep telefonu dalgalarına, radyo ve TV dalgalarından ev ve iş yerlerindeki bilgisayar, mikrodalga fırın ve elektrikli diğer eşyaların yaydığı elektromanyetik dalgalara kadar maruz kalınan elektromanyetik kirlilik sosyal yaşam ortamında hemen hemen her yerde sağlıksız bir atmosfer oluşturmaktadır.
İnsan vücudunun manyetik alanla olan dengesini bozan etkenlerden biri de kimyasal kirleticilerdir. Toksik madde ve radyasyon gibi kirleticilerden gelen sinyaller canlının elektromanyetik dengesini bozmaktadır. Diğer bir neden de insanın yaşadığı yerin manyetik alanının büyüklüğüdür. Yer kabuğunun doğal bir manyetik alanı vardır. Bir başka etken ise uzaydan ve güneşten gelen kozmik ışınlardır.
Bütün bu sebepler tek başına veya birlikte, vücudumuzun elektromanyetik alanını bozarlar ve hastalıkların başlaması için uygun zemini yaratırlar. Ayrıca vücudun kendini tamir etme kapasitesi kötü yönde etkilendiği için hastalıkların iyileşme şansı azalır. Sonuçta hastalıklar ortaya çıkar.
PHYSİOTRON Elektro Manyetik Alan uygulaması
Yer kabuğunun doğal manyetik alanı hücreler ile etkileşerek hücre zarlarında madde alışverişlerini mümkün kılar. Böylece bir fabrika gibi çalışan hücrenin, atık maddeleri ve toksinleri bünyesinden uzaklaştırarak ve su, besin maddeleri, oksijen ve gerekli mineralleri alması ve işlevini uygun bir seyirde ve canlılık içinde sürdürmesi mümkün olmaktadır. Uzaya astronotların gönderildiği ilk dönemde, manyetik alanın "sıfır" olduğu uzay koşullarında, hücre zar transferleri gerçekleşemeyeceği için, hayatla bağdaşmayan bu sorunu çözümlemek amacıyla suni manyetik alan veren bu sistem üretilmiştir.
Teknolojiyle birlikte şehir hayatı, insanların toprakla temasını azalttığı gibi elektromanyetik kirlilik ortamını da artırarak doğal manyetik alanla olan teması kesmiştir. Kalp krizi yaşlarının 20'li yaşlara düşmesi, bağışıklık sistemlerinin çöküşü, sık hastalıklara maruz kalma, beyin kanamaları sıklıklarında artışlar ve kanser olgularında görülen tırmanış bu nedenlerle ortaya çıkmıştır.
Hücreler vücudumuzun en küçük yapı taşlarıdır. Manyetik dalga boyları karşılanan hücreler rejenere olarak bedene biyolojik anlamda sağlık, gençlik ve güzellik kazandırır. Hücrelerin, kirli ve bulanık sularda yaşayan balıklar gibi sağlıksız iken, manyetik alan uygulaması ile birlikte berrak ve temiz denizdeki balıklar gibi canlılık kazandığı tespit edilmiştir. Manyetik alan, vücut dokularını uygun bir şekilde etkileyerek hücre zarlarının geçirgenliğini arttırır. Hücreleri atık maddeleri ve toksinleri bünyesinden uzaklaştırarak su, besin maddeleri, oksijen ve gerekli mineralleri alırlar. İnsan vücuduna ihtiyacı olan doğal manyetik alan tatbik edildiğinde bağışıklık sistemlerinin kuvvetlendiği, enerji dengelerinin normal ve doğal sınırında tutulduğu görülmüştür. Dokulara daha çok oksijen ve besin maddesi ulaştırılarak, tüm bedenin daha fazla güçlenmesi sağlanır. . Hastalıklarda destekleyici olarak kullanılır ve hastalıklı organ ve dokuların iyileşme süreçlerini hızlanır.
Geniş bir uygulama alanı olması, kolay uygulanabilirliği, doğal bir yöntem oluşu ve yan etkisi olmaması, PHYSİOTRON Elektro Manyetik Alan uygulamasını önemli yapmaktadır.
PHYSİOTRON Elektro Manyetik Alan uygulamasının neden olduğu etkiler
Elektromanyetik enerji bir organizmadaki yaşamın bağımlı olduğu temel enerji biçimidir. İnsanın bioritmine uygun manyetik alanlar oluşturan cihazlarla yapılan bu uygulamada; vücut fizyolojisine uyumlu elektromanyetik dalgalar ile hücresel düzeyde rezonans oluşturulur. Manyetik Şilte kullanılır. Kişi belirlenen süre şiltenin üzerinde kalır. Manyetik Şilte bedenimizde bulunan meridyen yollarının açılmasını sağlar.
Deneyler, PHYSİOTRON Elektro Manyetik Alan uygulamasının şu etkilere neden olduğunu göstermiştir.
• Damarları genişleterek kan akışkanlığının düzenlenmesi,
• Ağrı kesici aktivite,
• Anti inflamatuar aktivite,
• Spazm çözücü etki
• İyileşme hızlandırıcı etki
• Ödem çözücü etki
• Hormonal ve enzimatik süreçleri düzenleyici etki
• Hücre zarlarında metabolik transferler
• Hücre zarının fonksiyonlarının aktivasyonu,
• Hücrelerin solunumlarının aktivasyonu (oksijen girişi, karbondioksit çıkışı)
Herhangi bir hastalık, nitelik ve lokalizasyonu ne olursa olsun bölgesel veya genel olarak enerji eksikliğinden sonra meydana gelmektedir. Mevcut hastalık, enerji durumunun iyileştirilmesi veya normal düzeye getirilmesi halinde ortadan kalkmaktadır. Böylece vücudun kendisine ait iyileştirme gücüne bütünüyle yeniden etkinleşme olanağı verilmektedir.
PHYSİOTRON Elektro Manyetik Alan uygulaması sonuçları
- Vejetatif sinir sisteminde düzenlenme
- Kemik, kıkırdak, kas ve kan hücrelerinin uyarılması,
- Sinirlerde onarım,
- Yaraların iyileşmesi,
- Ağrıların hafifletilmesi,
- Metabolizma durumunun iyileştirilmesi,
- Daha iyi dolaşım ve madde alışverişi yoluyla daha iyi boşaltım,
- Makrofajların (Bağışıklık sistemi fagosit hücreleri) aktifleştirilmesi
- Adrenalin, noradrenalin ,serotonin reseptörlerinin hassasiyetinin azaltılması
- Stres, depresyon ve anksiyetenin azaltılması,
- Bağırsakta plexus myentericusun düzenlenmesi ve böylece sindirim işlevinin düzenlenmesi,
- Bağışıklık sisteminin güçlendirilmesi,
- Solunum kaslarının daha iyi çalışması sayesinde solunum hacminin arttırılması
PHYSİOTRON Elektro Manyetik Alan kullanıldığı durumlar
• Günlük zindelik,
• Cinsel fonksiyonlarda performans artışı,
• Bedensel faaliyetlerde aktivite artışı,
• Entelektüel kapasitede artış,
• Unutkanlığın giderilmesi,
• Uyku düzeninin sağlanması
• Vücudun üst düzey bir biyoritme ulaşması
• Sporcu performansının artışı,
• Dinlenmenin optimum şekilde sağlanması,
• İş yerlerinde verim artışı,
• Eğitimde öğrencilerin öğrenme kapasitelerinin arttırılması,
• Yoğun iş temposunun gerektirdiği enerji ihtiyacının sağlanması,
• Depresyon ve stresin olumsuz etkilerinin ortadan kaldırılması
• Geniş yelpazede birçok hastalığın aynı anda iyileşmesine destek